Skip to content

İNSAN MIYIZ

İnsan Mıyız kimdir? Ne yapar? Nasıl Yapar?
Ergin Katı: İnsan Mıyız mahalleden bir arkadaştır. Müzik yapar ve çok eğlenir. Aşık olur; yapar, üzülür; yapar, sevinir; yapar. Hayatın kendisinden alır ilhamını.
Ahmet Koçak: İnsan Mıyız güzel bir gruptur, keyifli müzik yapar. Disiplin ile yapar özveri ile yapar yaptı mı güzel yapar.
Çok fazla genç müzik yapma hayaliyle gruplar kuruyor fakat bu süreçte tökezleyip dağılıyorlar. İnsan Mıyız neyi doğru yaptı da Türkiye genelinde bir dinlenmeye artarak ulaşabiliyor?
Safa Yıldırım: Bence müzik sektöründe müzik yapmanın hayalini kuran çoğu genç müzisyenin ailesinden ve çevresinden gördüğü destek çok önemli. Ayrıca birçok müzisyenin kaçırdığı noktalardan biri; bu icraatın bir meslek olduğunu benimseyememeleridir. Bizim farkımız; biz bunun bir meslek olduğunu bilerek o disiplin içerisinde hareket ediyoruz ve ailemizden de o yönde destek alıyoruz.Bu iki aşama benim için çok önemli.
Ahmet Koçak: Biz “İnsan mıyız” olarak ilk kurulduğumuz birkaç aylık süreçten sonra hep aynı kadro ile devam ettik yolumuza. Zaman bizi her geçen provada,konserde, projede daha da bütün bir hale getirdi. Bu sebeple, yaşadığımız problemlerde , diğer grupların aksine bir üye değişimine gitmek seçeneklerimiz arasında yer almadı bile diyebilirim. Yaptığımız müziği her geçen gün farklı insanların dinliyor olması bizi çok mutlu ediyor. Yaptığımız şarkıların ivmeleri sayesinde çeşitli müzik dinleme platformlarında, farklı insanlarla da yollarımız kesişiyor.
Bir Ankara grubu olarak gri şehirde birlikte yapmayı sevdiğiniz şey nedir? Bu şehir size ve şarkılarınıza neler kattı?
Ergin Katı: Ankara’da oturan müzik kültürü gerçekten çok köklü. Her grup iç içe olabiliyor bu sayede.Ankara’da müzik yapmak bir grubu geliştirebilecek en etkili şeylerden birisi.
Ahmet Koçak: Ankara’yı çok sevdiğimizi söylemeliyim. Ankara’da yaparken en keyif aldığımız şey bana sorarsanız konser sonrasında Aspava’da yediğimiz yemek olabilir. Sırf çıkışta Aspava’da yemek yemek için bile konser verebiliriz. Düşünün ne denli keyif alıyoruz 🙂
Safa Yıldırım: Ankara’da müzik yapmayı çok seviyoruz. Ankara’da yaşanan duygular iyi de kötü de olsa bana her zaman diğer şehirlerden çok farklı gelmiştir. Bence yapısı gereği melankolik bir şehirdir . Bundan dolayı yaptığımız enerjik parçalarda bile bu melankolik havayı solumanız olası.
Bilindiği üzere Ankara’da yaşıyorsunuz. Peki müzik sektörünün daha hareketli olduğu İstanbul’a yerleşme planınız var mı?
Ahmet Koçak: Şimdilik öyle bir planımız yok. Sosyal medya ve müzik dinleme platformları eskisi kadar Istanbul’u şart kılmıyor gruplara bizce. Önümüzdeki projelerimizde İstanbul’da anlaştığımız yerler ile çalışacağız ancak şimdilik yerleşme planımız yok.
Safa Yıldırım: Ben bu konuya şu şekilde bakıyorum; Elbette bir gün İstanbul’a yerleşmemiz gerekecek ama henüz bulunduğumuz yere aitiz. İstanbul’a yerleşmemiz tanımadığımız bir piyasada sıfırdan başlamak demek.
Öncü Çelik: Yakın zaman içerisinde sadece ben eğitim maksadıyla İstanbul’a yerleşeceğim.Tabii ki yine bir ayağım hep Ankara’da kalacak.
Müzik endüstrisi sizin gözünüzden nasıl bir durumda? Sektörel anlamda emeğinizin karşılığı aldığınıza inanıyor musunuz?
Ergin Katı: Biz grup olarak elimizden geleni yapsak bile bazı zamanlar haksızlığa uğradığımız,emeğimizin karşılığını alamadığımız durumlar yaşıyoruz tabii ki. Bir de sürekli değişen canlı bir sektörün içerisindeyiz. Bir dönemimiz, diğerini tutmuyor çoğu zaman.
Safa Yıldırım: Müzik endüstrisi benim gözümde hiç iyi bir durumda değil. Emeğimizin karşılığı konusuna gelince de şunları söyleyebilirim; Emeğinin karşılığını her sektörde olduğu gibi bir tanıdığın varsa alabiliyorsun ona da emek demeye dilim varmaz. Yani bunu şu şekilde örneklendireyim; müzikten bihaber organizatörler, yapımcılar vs. organizyon, proje gibi eylemleri birçok genç yetenekli sanatçı varken yine müzikten bihaber sözde müzisyenlere bırakıyorlar. Bu yüzden sektörün kötü halde olduğu izlenimini ediniyoruz ne yazık ki.
Öncü Çelik: Gündemde popüler olan müzik türleri ile pek de uyuşmadığımız söylenebilir. Bu sebeple editörlerin dikkatini pek çekemiyoruz beni bu da yine emeğinin karşılıksız kalmasına çıkıyor.
Grup olarak rahatsız olduğunuz herhangi bir şey var mı? Anlamsız durumlarla kaşılaşıyor musunuz?
Ergin Katı: Belirli konserlerde problemler yaşadık. Daha az tanındığımız günlerde bu durum daha çok problem oluyordu bizim için. Ancak günümüzde hala belirli organizasyonlarda problemler yaşıyoruz. Bazen diğer gruplar, bazen de organizatörlerden dolayı iptal olan ya da çok eksiklerle karşılaştığımız konserler oldu. Umarız bu durumu bizim yaşadığımız gibi, yeni kurulacak olan gruplar da yaşamaz.
Öncü Çelik: Organizasyon ya da yapım şirketleri şöyle dursun,yeri geldi sevdiğimiz.dinlediğimiz müzisyenlerden/ müzik insanlarından kaynaklanan sorunlar da yaşadık. Bu işin doğasında var bazı savaşlar.
Albümünüz sonrasında tekliler ve akustik performans yayımladınız.Albüm tekli dengesi nasıl olacak? Daha çok hangisini dinleyicilerinize sunmayı tercih ediyor olacaksınız?
Ahmet Koçak: Açıkcası tekli yayınlamak daha çok hoşumuza gidiyor. Albüm yaptığımızda çöpe gittiğini hissettiğiniz parçalarımız oldu.
Safa Yıldırım: Şimdilik albümünü yayınladığımızda dinleyicinin albüm icerisinden sadece birkaç parçayı tükettiğini gördük. En sağlıklı etkileşimi teklilerden alıyoruz diyebilirim. Bundan dolayı tekli yayınlamayı tercih ediyoruz.
Ergin Katı: Bir de tekli yayınladığımız zaman dinleyici bir sonrakine kadar iyice sindirmiş oluyor şarkıyı. Bu sebeple tekli olarak yayımlamak daha verimli oluyor bizim açımızdan.
Bir şarkının çıkış süreci nasıl oluyor? Söz ve besteler nasıl ortaya çıkıyor?
Ergin Katı: İzlediğimiz kesin bir yol yok açıkçası. Bazen önce sözler, bazen de önce enstrümanlar kafamızda oluşmaya başlıyor. Kafamızda bir taslak oturttuktan sonra hep beraber bu fikri ne kadar geliştirebiliriz diye düşünüyoruz ve şarkının iskeleti o noktadan sonra bir vücuda dönüşmeye başlıyor.
Sevenlerinizi ne gibi projeler bekliyor, bizlere biraz ipucu verebilir misiniz?
Öncü Çelik: Şu an yapım aşamasında olan yeni bir akustik projemiz var. Kurulduğumuz zamandan bu yana hep sosyal sorumluluk projelerinde yer aldık.Yer almaya da devam edeceğiz önümüzde bunlarla alakalı da projeler var.
Safa Yıldırım: Sevenlerimize şunu söyleyebilirim; yayınlayacağımız projelerde kendilerini daha fazla bulacaklarından ve daha çok duygu barındırdığından emin olabilirler.