Skip to content

Kobe Bryant

  

  Dünyada birçok basketbol severin hayatına dokunmuş bir insanın bu kadar erken aramızdan ayrılabileceğini kim düşünebilirdi ki? Öldüğünü öğrendiğim anı büyük ihtimal hayatım boyunca hatırlayacağım. Hemen birkaç yakın arkadaşıma ulaşmaya çalıştım fakat birçoğu konuşamayacak haldeydi. Bir basketbolcu insanın hayatına bu kadar etki edebilir mi diye soruyor olabilirsiniz ama Kobe Bean Bryant basketbol oynayan çoğu kişi için bir idoldü. Herkes onu izlemek için gecenin geç saatlerinde uyanıp uykusuz kalır, ardından öğle teneffüsünde yapılan basketbol maçlarında hareketleri taklit eder ve zor bir şut sokulunca ismini haykırırlardı. Kendisi NBA’in globalleşmesinde çok önemli bir rol oynadı. Kariyerine bakacak olursak 1996 draftında orta-üst denilebilecek bir yer olan 13. sıradan Charlotte tarafından seçildi. Belki de bugün Lakers’ın NBA’in en çok fanı olan takım olmasının baş sebebi, o gün yapılan ve sonucunda Kobe’nin Lakers’a kazandırıldığı takastır.

  Kobe ilk sezonunda etkileyici bir oyun sergilemese de gelecek için olumlu sinyaller verdi. Oyun zekasını kullanırsa çok can yakacağı belliydi. Nitekim öyle de oldu ve ertesi sezon sayı ortalamasını ikiye katlayarak all-star seçildi. Kobe Bryant kariyeri boyunca 18 kez üst üste all-star seçilerek ulaşılması zor bir seviyeye çıktı. Henüz ikinci sezonunda smaç yarışmasını kazanan Kobe Bryant, 2000 yılında ise ilk NBA şampiyonluğu olmak üzere üst üste 3 toplamda 5 NBA şampiyonluğunun sahibi oldu. Son 2 şampiyonluğunda ise finals MVP seçilmeyi başardı. Kobe’nin bu kadar başarısına rağmen 1 kez normal sezon MVPsi olması ise hala süren bir tartışma konusu.

  Kobe’den basketbola ve hayata dair öğrenebileceğiniz sayısız şey var fakat bunlardan en önemlisi bence azim. Kobe bazı maçlarda çenesini öne çıkarır ve dişlerini sıkardı. İşte o zaman durdurulamaz bir oyuncuya dönüşür ve saha içinde inanılmaz hareketler yapardı. Örnek vermek gerekirse Kobe Toronto Raptors’a attığı 81 sayıyla modern NBA’in bir maçta en çok sayı atan ismi, tarihte ise Wilt Chamberlain’in 100 sayısından sonra ise bir maçta en çok sayı atan 2. kişi. Toronto Raptors’a karşı attığı 81 sayının yanında maçtaki eforu ve takımına galibiyeti getirmek için gösterdiği performansı maçta çıkardığı çeneye bakarak tahmin edebilirdiniz zaten. Kobe bütün bu başarıların sadece yetenekle değil sıkı bir çalışmayla beraber olacağının farkındaydı. Bir gün Amerika milli takımından Kobe’nin takım arkadaşları olan Chris Bosh ve Dwayne Wade beraber erkenden kalkıp kahvaltı edip ardından antrenman yapmaya kendilerini uzun bir konuşma sonunda ikna ederler. Ertesi gün kahvaltıya indiklerinde Kobe’nin antrenmanını yapmış ve terli bir şekilde kahvaltıya geldiğini görürler. Bu olay hakkında Dwayne Wade, bu seviyede bir adamın işini her gün bu kadar ciddiye alıp çalışması inanılmaz demiştir.

   Kobe Bryant emekli olduğunda arkasında dev bir miras bıraktı. Son maçında 60 sayı atarak emekli oldu. 33,643 sayı kaydederek NBA’in tüm zamanlar en çok sayı kaydeden 4. ismi oldu. Sayısız istatistiğe ve rekora adını yazdıran Kobe Bryant emekli olduktan sonra “en iyi kısa animasyon filmi” dalında ise Oscar kazanarak çok yönlü bir insan olduğunu bir kez daha ispat etti. Kobe Bryant sadece saha içi değil saha dışında da basketbola dair çalışmalar yapmayı bırakmadı. Seçtiği bazı oyuncularla antrenman yaptı, oyunculara moral verdi ve televizyonda maçları pozisyon bazında değerlendirdi bir dönem. Basketbola kendi imzasını bıraktı Mamba Mentality adı altında. Ne olursa olsun pes etmemek ve elinden geleni yapıp en sonunda kazanmak Kobe’nin işiydi. Bu mirası artık yardım ettiği oyuncular devam ettirecek. Kobe, gelmiş geçmiş en iyi oyuncular tartışmasında adından söz ettirmeye devam edecek şüphesiz. Fakat burada önemli olan bu efsanevi kişiliği, inanılmaz basketbolcuyu olabildiğince güzel anmak ve sonsuza kadar yaşatmaktır. Basketbol sahalarından ayrılırken söylediğin son sözlerle bitirmek istiyorum bu yazıyı Kobe.

Mert Ataol Viran, 52.sayı